Yeni bir rapor, küçük ama aktif bir akıllı telefon korsanları grubunun dünyanın dijital olarak en kısıtlayıcı rejimine karşı meydan okuyor olabileceğini gösteriyor.
Bir telefonu “kitleme” veya “jailbreak yapma” uygulaması, cihaz sahibinin Apple’ın veya Google’ın işletim sistemlerinin kısıtlamalarını aşan uygulamalar ve yazılımların ince ayarlarını yüklemesine olanak tanır. Giderek artan sayıda Kuzey Koreli için, bilgisayar korsanlığı yaşamlarını ve zihinlerini geniş bir kontrol sisteminden kurtarmaya olanak veriyor. Kuzey Kore odaklı çalışan insan hakları örgütü Lumen ve Stimson Merkezi’nin 38. Kuzey projesinde araştırmacı olan Martyn Williams, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ndeki akıllı telefonların ve telekomünikasyonun durumu hakkında bir rapor yayınladı. Kuzey Kore’de vatandaşlarının bilgiye ve internete erişimini dünyadaki diğer ülkelerden daha sıkı bir şekilde kısıtlamaktadır. Rapor, milyonlarca hükümet onaylı Android tabanlı akıllı telefonun, kullanıcılarının devlet tarafından resmi olarak onaylanmamış herhangi bir dosyayı veya uygulamayı indirmesini engelleyen dijital kısıtlamalara rağmen, artık Kuzey Kore toplumuna nasıl nüfuz ettiğini ele alıyor. Bu rapor dijital baskı rejimi içinde, bu yeni kullanıcı grubuna farklı bir bakış sunuyor: Kuzey Koreli bazı kullanıcılar akıllı telefonları gizlice kontrol altına almak ve yasaklanmış yabancı içerik dünyasının kilidini açmak için sistemi hackleme yeteneğine sahip.
“Kuzey Kore hükümeti ile vatandaşları arasında teknolojinin kullanımı konusunda sürekli savaş var: Ne zaman yeni bir teknoloji ortaya çıksa, insanlar genellikle onu yasadışı bir amaç için kullanmanın yolunu buluyor” diyor Williams. “Bu, Kuzey Kore’deki ücretsiz bilginin geleceği açısından, insanların hükümetin kontrolünü kırmaya çalışmaya istekli olduklarını gösteriyor.” Merkezin raporu iki sığınmacı ile yapılan röportajlara dayanıyor. Ancak Williams, iki sığınmacının diğer Kuzey Korelilerin telefonlarını hacklediğini ve birbirlerinin anlattıklarını doğruladığını söyledi. Sığınmacılarla görüşen diğer Kuzey Kore odaklı araştırmacılar, benzer hikayeler duyduklarını söylüyor.
Lumen ve Williams Merkezi’nin görüştüğü her iki kişi, telefonlarını (hükümet onaylı, Çin yapımı, Pyongyang 2423 ve 2413 olarak bilinen orta seviye Android telefonlar) hacklediklerini, öncelikle bu cihazları yabancı medyayı izlemek ve kullanılmayan uygulamaları yüklemek için kullanabildiklerini söyledi.
Kuzey Kore’de bilgisayar korsanlığı, yıllarca cihaza indirilen herhangi bir dosyanın hükümet yetkililerinden bir kriptografik imza ile “imzalanması” gereken bir sertifika sistemi içeren bu telefonlarda hükümetin oluşturduğu Android sürümünü atlatmak için tasarlandı. Merkezin görüştüğü bu iki kişi sertifika kimlik doğrulama şemasını telefonlardan kaldırabildiklerini ve Kuzey Korelilerin onlarca yıldır erişmeye çalıştıkları Güney Kore filmleri, TV şovları ve e-kitaplar gibi yabancı medyanın yanı sıra dijital oyunlar gibi yasak uygulamaları yüklemelerine izin verdiklerini söylüyor. Bu iki bilgisayar korsanı, Merkeze telefonu kilitleme becerilerini arkadaşlarının telefonlarındaki kısıtlamaları ortadan kaldırmak için kullandıklarını söyledi Bunun yanısıra bazı kullanıcılar, örneğin, telefonlarına belirli bir ekran koruyucu yüklemek veya telefonu ikinci el piyasasında satmadan önce yalnızca depolama alanını boşaltmak için telefonun gözetim ekran görüntülerini silmek istedi. Korsanlar onlara yardım etti.
Bu iki bilgisayar korsanının Kuzey Kore’deki cihazlar üzerindeki kısıtlamalara meydan okumak için tam olarak hangi teknikleri kullandığı net olmaktan uzak. Ancak her ikisi de bir jailbreak aracı yüklemek için telefonları bir Windows PC’ye bir USB kablosuyla bağladıklarını açıkladı. Biri, Pyongyang 2423’ün yazılımının, programların gizli bir dizine yüklenmesine izin veren bir güvenlik açığı içerdiğinden bahsetti. Bilgisayar korsanı, Çin’de çalışırken indirdikleri bir jailbreak programını yüklemek için bu tuhaflıktan yararlandıklarını söyledi. Diğer bilgisayar korsanı, jailbreak aracının kaynağını açıklamadı, ancak kaynağın kökeni olarak Pyongyang’ın seçkin Kim Il Sung Üniversitesi’ndeki bir bilgisayar bilimi grubundaki öğrenci olarak işaret etti.
Açık Teknoloji Fonu programlarından sorumlu başkan yardımcısı olan ve uzun süredir Kuzey Kore medya ve teknolojisi üzerine çalışan Nat Kretchun, Merkez’in görüştüğü bilgisayar korsanlarının, Kuzey Kore’de telefonları jailbreak yapan iki yeni insan sınıfını genel olarak temsil ettiğini söylüyor. “Kim Il Sung Üniversitesi’nden veya Kim Chaek Üniversitesi’nden ya da Kuzey Kore devletinin bir bölümünden, esasen bu araçları inşa eden ve kendilerine biraz yer açmak için öbür tarafta bu tür arsız şeyler yapan insanlar var” diyor. Kuzey Koreli jailbreaker’lar ile bağımsız olarak röportaj yapan Kretchun, “Sonra, bir miktar bilgisayar bilimi okuryazarlığı olan ve telefonlarla çok zaman harcayan bir başka insan sınıfı var ki, temelde bu şeyin pratikte nasıl çalıştığını haritalıyorlar ve oldukça zekice çözümler buluyorlar.”
Kretchun ve diğer araştırmacılar, ülkedeki bilgisayar okuryazarlığının nadirliği ve araçları paylaşmanın zorluğu göz önüne alındığında, telefon kilitlemesi yapanların sayısının oldukça az olduğunu söylüyor. 38. Kuzey projesinden Williams, Kuzey Kore telefonlarında USB bağlantılarını devre dışı bırakmak için yapılan değişikliklerin telefon kilitlemeyi daha da zorlaştırmış olabileceğini belirtiyor. Ayrıca, 2020’nin sonlarında yürürlüğe giren ve “yasadışı bir telefon manipülasyon programı kurmayı” yasaklayan ve yasanın belirttiği gibi “saf olmayan yayınları” engellemek için tasarlanmış güvenlik önlemleri olmayan bir akıllı telefona sahip olmanın para cezası ile cezalandırıldığı yeni bir yasaya işaret ediyor. Merkez’in raporunda, “Telefonlarını değiştiren Kuzey Korelilerin sayısını tahmin etmek oldukça zor olsa da ve görüşülen kişiler uygulamanın yaygın olduğunu düşünmüyor gibi görünse de”, “bu özelleştirmenin varlığından yetkililer farkında ve potansiyel olarak endişeli.” deniyor.
Bu durumu, Kuzey Korelilerin baskı, gözetim ve sansürün pasif özneleri olmadığına işaret olarak yorumlayanlar da mevcut. Bu görüşe göre, Kuzey Koreliler, Kuzey Kore hükümetinin istemediği şeyleri öğrenebilmek için geçici çözümler üretiyorlar. Hükümetin yıkıcı gördüğü şeyleri paylaşmaları en nihayetinde rejime bir meydan okuma olarak yorumlanabilir.