Burak Doğu*
“Sendikacıların İnternette Güne Başladıkları Yer” sloganıyla Mart 1998’den bu yana yayın yapan LabourStart (http://www.labourstart.org), gönüllülük esası üzerine kurulmuş bir çevrimiçi haber ağı olarak uluslararası sendikal harekete hizmet etmektedir. The Labour Movement and the Internet: The New Internationalism adlı kitabına eşlik etmek üzere Eric Lee’nin 1996’da açtığı siteden doğan LabourStart, bugün çok dilli, sürekli güncellenen ve çeşitli aktiviteler vasıtasıyla emeği ilgi odağına alan bir haber ağı olarak işgücüne yönelik uluslararası örgütlenmelerde merkezi bir yere sahiptir.
Bilindiği gibi, geride bıraktığımız son on beş yılda, iletişim alanındaki teknolojik yenilikler sayesinde enformasyonun dağılımı hızlanmakla kalmamış, özellikle internetin sunduğu olanaklarla sanal ortamda yeni kamusal alanların doğması kaçınılmaz olmuştur. Bu noktada, LabourStart’ın iki temel üzerinde çalıştığı söylenebilir: İlk anda görünen enformasyonun dağıtım/paylaşımı işlevi ve arka planda faaliyet gösteren – kurumsal düzeydeki – iletişim işlevi. Bunlardan ilki, web sitesini ziyaret eden standart bir kullanıcının karşılaştığı haber ağı, ikincisi ise belli bir topluluğa hizmet eden ve örgütlenmeler için platform işlevi gören sosyal ağdır. Her iki işlevde ortak olan unsur ise, farklı fiziksel mekânlarda, farklı deneyimler yaşayan bireylerin “işgücü” odağında buluşarak daha büyük bir oluşuma fırsat vermesidir.
BİR TOPLULUK MEDYASI
LabourStart, ilk işlevi itibariyle ana akım medyada yer almayan sendikal haberlerin yayınlandığı bir haber sitesidir. Elbette böyle bir yaklaşım, LabourStart’ın ana akıma dahil olmayan bir medya şeklinde tanımlanmasını gerektirir. Peki ya bu durumda LabourStart nasıl konumlandırılmalıdır? Bu soruya verilecek yanıt alternatif medyanın tanım ve kapsamına ilişkin mevcut farklı bakış açılarına göre değişebilir. Ancak konuya biraz daha dar bir açıdan, sitenin temel işlevinden bakılırsa, LabourStart’ın tanımı itibariyle bir topluluk medyası olarak addedilmesi uygun görülebilir.
Nitekim, kullanıcılarının kendilerini pasif alıcılar olarak algılamadıkları, sürekli bir paylaşım içinde bulundukları, okudukları/yayınladıkları konular itibariyle bilinçli ve sorumlu oldukları, organizasyon içinde hiyerarşik ilişkilerin hüküm sürmediği böylesine bir platform, ana akım medya tasavvurunun çok dışındadır. Daha temel olan bir nokta, bu yapılanmada özel sektörün olağan girişimlerinde olduğu gibi kâr odaklı bir mekanizmanın bulunmayışıdır. Zaten gündeme alınan konuları, ana akım medyada yer edin(e)meyen, en iyi ihtimalle yer edindiğinde dahi yanlı sunulan daha hassas ideolojik içerikler teşkil etmektedir.
Bütünleşik bir tanım vermek gerekirse, topluluk medyası, Howler’ın tartıştığı şekliyle; ana akım medya biçim ve içeriğine karşı derin bir tatminsizlik hissine dayanan taban veya yerel odaklı medya erişim inisitayifleridir. İfade özgürlüğü ve katılımcı demokrasinin ilkelerine adanan bu inisiyatifler, aynı zamanda topluluk ilişkilerinin iyileştirilmesi ile topluluk dayanışmasının desteklenmesini vadetmektedir. Ona göre topluluk medyası, çağdaş medya kültürüne karşı medya yapı, biçim ve pratiklerinin demokratikleşmesine adanmış kamusal ve stratejik müdahalelerdir.(1) Bu tanımı LabourStart’ın niteliklerine uyarladığımızda görünen odur ki, aslında var olan yapı göründüğünden çok daha derin bir ideolojik bütüne muhalefet etmektedir. Çünkü sahiden de bu türden bir medyanın ortaya çıkışında rol oynayan en temel faktörlerden ilki ana akım medya içeriğinden duyulan tatminsizlik ise, ikinci neden aynı alandaki ilginin örgütlenmesi isteğidir.
Ne var ki, Howler’ın tanımı genel bir çerçeve sunmakta ve kavramın sadece belli bir yönüne vurgu yapmaktadır. Oysa topluluk medyası çok daha özel niteliklere indirgenerek de tanımlanmıştır. Maslog’un kriterlerinden yola çıkarak kısaca özetlemek gerekirse, topluluk medyası; belli bir topluluk tarafından sahiplenilen ve kontrol edilen; küçük ve düşük maliyetli; iki yönlü iletişim sağlayan; kâr odaklı olmayan ve özerk; dar bir kapsama hitap eden; yerel malzeme ve kaynakları kullanan; topluluk ilgi ve ihtiyaçlarına hitap eden; içeriği itibariyle topluluğun gelişimini destekleyen bir yapıya sahiptir.(2) Bu durumda LabourStart’ın Web üzerinde yer alan bir topluluk medyası olarak bu kriterlerden fazlasına sahip olduğu söylenebilir. Nitekim söz konusu medyaya, internet üzerinde yer alması dolayısıyla global erişim mümkündür. Hatta Türkçe dâhil 23 dilde yayın yapan ve dünya çapında 700’den fazla sendika sitesi tarafından kullanılan böylesine bir ağın, dünya çapında sendikal gündemin nabzını tuttuğu söylenebilir.
Örgütlenme biçiminin coğrafya üzerinden değil ama bireysel ilgi odağında gerçekleştiği LabourStart örneğinde, söz konusu global erişim hususu çok önemli bir noktaya işaret eder. Çünkü 1970’lerde Kuzey Amerika’da doğan topluluk medyası, oradan Avrupa’ya sıçramış olmakla birlikte halen gelişmekte olan ülkelere tanıtılma aşamasındadır.(3) İşte bu aşamada LabourStart’ın üstlendiği görevin önemi haizdir, çünkü işleyiş mekanizması farklı gelişmişlik kategorilerinde bulunan ülkelerin kullanıcılarını aynı ortamda buluşturabilecek kararlılıkta çalışmaktadır. Bu suretle, demokratik sol cephede kırk yılı aşkın süredir faal bulunan Lee’nin, böylesine geniş çapta bir örgütlenmeyi başlatmak için internetin yaygınlaşmasını beklemesi gerekmiştir. Öte yandan, farklı coğrafyalarda yaşamalarına rağmen aynı ortamda buluşma imkânı bulan kullanıcıların, sadece birbirlerinin deneyimlerini paylaşmakla kalmayarak, diğer ülkelerde cereyan eden olaylara karşı tepkilerini duyurmaları da bu sayede mümkün olmaktadır.
ÇEVRİMİÇİ HABER AĞI
Bir çevrimiçi haber ağı olarak LabourStart’ın içerik düzenine daha detaylı bakıldığında, farklı ülkelerden işgücü üzerine verilen haberlerin, web sitesinin ana sayfasında günlük ve haftalık olarak derlendiği görülmektedir. Yine ana sayfadaki opsiyonlar sayesinde spesifik bir ülkeye ilişkin önceki verilere ve farklı dil seçeneklerine ulaşmak mümkündür. Çeşitli ana akım ve alternatif medya ile sendikalardan sağlanan haberler, doğrudan kaynağa verilen linkler aracılığıyla iletilmektedir. Her ne kadar zaman zaman kırık linkler ya da değiştirilen alan adları yüzünden sorunlarla karşılaşılıyor olsa da, bu sayede sitenin sunucu gereksinimi önemli ölçüde azalmış olmaktadır. Nitekim sunucu maliyetinden ziyade gideri olmayan LabourStart’ın başlıca gelir kaynakları, kullanıcı bağışları ve site üzerinden yapılan kitap satışlarıdır.
LabourStart’a Türkiye özelinde bir perspektiften yaklaştığımızda, nispeten etkin olduğu gözlenen faaliyetlerin aslında belli kaynaklara fazlaca bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Kaynakların dağılımına kısaca göz atarsak, öncelikle bunları yurt içi ve yurt dışı olmak üzere başlıca iki ana gruba ayırmak yerinde olacaktır. Böylelikle her iki cephenin etkinliği konusunda daha fazla fikir sahibi olunabilir. Yurt içi kaynaklar kendi içinde üç alt kategoride ele alınabilir: Ana akım medya, alternatif medya ve sendikal yapılanmalar. Türkiye medyasında Today’s Zaman, Hürriyet Daily News gibi ana akım medya örnekleri öne çıkarken, alternatif haber kaynaklarında ağırlıklı olarak BiaNet ve Sendika.org çıkışlı haberler yer almakta, ayrıca Evrensel, Sol Haber, TurkNet Haber, Kızıl Bayrak gibi sitelerden gelen haberlere de rastlanmaktadır. Sendikal örgütlenmelere ait haber girdileri ise KESK ve DİSK ile sınırlıdır. Benzer şekilde yurt dışı kaynaklar da, basın ve uluslararası örgütler altında iki ayrı alt kategoriye ayrılabilir. Dış basında Reuters, BBC, Guardian, Haaretz, Al Jazeera gibi dünya çapında daha fazla bilinen kaynakların yanısıra, FSRN (Free Speech Radio News), Xinhuanet, ASU (Active Strong United), World Bulletin, Southeast European Times, M&C (Monsters and Critics) gibi siteler de Türkiye’deki işgücü hakkında yapılan haber girişlerinde etkin rol oynamaktadır. Uluslararası örgütler arasında ise ICEM (International Federation of Chemical, Energy, Mine and General Workers’ Unions), ETUC (European Trade Union Confederation), ITUC (International Trade Union Confederation), ITF (International Transport Workers’ Federation), ITGLWF (International Textile, Garment and Leather Workers Federation) gibi sitelerden yoğun olarak haber akışı sağlanmakta, IMF (International Metalworkers’ Federation), IFJ (The International Federation of Journalists), IUF (Uniting Food, Farm and Hotel Workers World-Wide), PSI (Public Services International), IFJ (The International Federation of Journalists), EI (Education International), Amnesty International gibi örgütlerden de zaman zaman destek gelmektedir.
Bu noktada belirtmek gerekir ki, LabourStart web sitesi, haberleri sadece metin formatında paylaşmamakta, aynı zamanda podcast yapan bir radyoyu ve de güncel videoların yayınlandığı bir çevrimiçi televizyonu barındırmaktadır. Radyo ve televizyon içeriği de yine haber metinlerinde olduğu gibi farklı kaynaklardan ülkeler bazında gelen haberlerin derlenmesiyle sağlanmaktadır. Ancak burada Radio LabourStart sayfasının uzun süredir güncellenmemekle birlikte, diğer radyolara verdiği linkler işlev görmekte olduğunu ifade etmek gerekir. LabourStart TV ise yine radyo gibi basit bir web sayfası aracılığıyla kurumsal siteler ile Youtube ve blip.tv gibi video paylaşım sitelerine link vermektedir. Yine maliyetler üzerinde olumlu bir etkisi olan böyle bir uygulama, siteyi istikrarsız bir yapıya dönüştürmemekte, aksine kullanıcıyı kurum kaynaklı videolara yönlendirerek ortaya atılan savı güçlendirmektedir.
SOSYAL PAYLAŞIM
LabourStart, Web’de yer alan bir topluluk medyası olması dolayısıyla, aynı zamanda bir sanal topluluk formu kazanmaktadır. Topluluk tarafından temel hedef olarak benimsenen enformasyon aktarımı, sendikal hareketin iletişim işlevine işaret eder. Bu işlevi en temelde UnionBook adlı sosyal ağ projesiyle yürütmekle birlikte, Facebook, Twitter, Linkedin gibi sitelere de link veren LabourStart, çok yönlü bir iletişim ağı kurarak oldukça kapsamlı bir örgütlenmenin önünü açmaktadır.
Sendikacılar için bir sosyal ağ sitesi olarak görev gören UnionBook, genellikle çok kısa bildirimlerin paylaşılmasında kullanılmakta ve bu yolla geri planda LabourStart’ı beslemektedir. Her ne kadar Web 2.0 olanaklarından yoksun olsa da, sitedeki mevcut sosyal etkileşimin, en temel düzeyde doğrudan hedefe dönük bir yapıyı teşvik ettiği görülebilir. Bunun yanısıra, hedeflenen ideal yapının gerçekleştirilebilmesi amacıyla LabourStart desteğiyle 1997’den bu yana her yıl düzenlenen bir yarışmada bireysel oylarla en iyi sendika sitesi seçilmektedir. Birliktelik bilincini geliştirmek adına tasarlanan bu etkinlik, sitenin 2002’den bu yana uyguladığı ActNOW kampanyalarıyla pekiştirilmektedir. Neticede mail grubunda 50 binden fazla üyesi bulunan LabourStart, sendikal haberlerin yayılımında en büyük kaynaklardan biri konumunda bulunmakla kalmayıp, çeşitli kampanyaların düzenlenmesine önayak olmaktadır. Dahası, kampanyaların içeriği büyük ölçüde aktivist bir nitelik taşımaktadır.
Bir topluluk medyası ve sanal topluluk olarak özetlenebilecek olan LabourStart, aynı zamanda her iki yapının doğaları gereği birbiri içine geçtiği somut bir platformu teşkil etmektedir. Hâlihazırda 722 aktif gönüllünün gönderileriyle işleyen site, sadece alternatif bir haber medyası olmaktan ziyade, aynı ilgi alanına sahip bireyleri ortak noktada buluşturmakta ve sendikal yapılanmaya dair ilk web sitesinin kurulduğu 1994 yılından bu yana karşılaştığımız en büyük örnek olarak sendikal harekete destek vermektedir. İnternet medyasına ilginin, aynı gelişmişlik düzeyindeki ülkelere kıyasla yüksek olduğu Türkiye’de, bilhassa sendikaların bu ve benzeri yapılara ne ölçüde dahil oldukları ve buralardan ne gibi faydalar sağlayabilecekleri konusu ise sendikal gündemi meşgul edebilir.
* İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi
burak.dogu@ieu.edu.tr
1 Howley, K. (2005) Community media: People, places, and communication technologies, London: Cambridge University Press, s.2.
2 Maslog, C.C. vd. (eds.) (1997) “Communication for people power: An introduction to community communication”, Quezon City, Philippines: UNESCO-TAMBULI Project, Fuller, L.K. (ed.) (2007), Community Media: International Perspectives, New York: Palgrave Macmillan, s.3.
3 Fuller, L.K. (ed.) (2007) Community Media: International Perspectives, New York: Palgrave Macmillan, s.3.
4 IFWEA (The International Federation of Workers Education Associations).
(Bu yazı Evrensel Kültür’ün Şubat sayısından alınmıştır)