İnternette Okuduklarınızı Doğrulamak İçin teyit.org Yayında

Ekim 27, 2016

teyit.org özellikle kriz anlarında, şüpheli içerikleri doğrulama ve analizlerini yayınlama, eleştirel düşünme ve kaliteli haber ve içeriğin üretimine katkı sağlamak için yayın hayatına başladı.

Haber kaynağı olarak interneti kullanan yurttaşların ve sivil toplum örgütlerinin çevrimiçi platformlarda doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak amacıyla kurulan teyit.org bugün yayın hayatına başladı.

bianet’in eski sosyal medya editörü ve Okuldan Haber Odasına (OHO) programı eğitmenlerinden, gazeteci Mehmet Atakan Foça’nın öncülüğünde kurulan teyit.org, 10 kişiden oluşan gönüllü ekibiyle yaygın bilinen yanlışlardan, sosyal medyanın gündemine oturan şüpheli bilgilere, yaygın medyanın gündeme getirdiği iddialardan, şehir efsanelerine kadar birçok alanda doğrulama yaparak düzenli içerik üretecek.

Türkçe ve İngilizce olarak yayın yapacak olan teyit.org, kaos zamanlarında insani krizlerin ortaya çıkmasını önlemek üzere içerik üretecek ve acil yardım örgütlerine eğitimler düzenleyecek.

Türkiye’nin “haber kaynağı” sosyal medya

Reuters Institute for the Study of Journalism’in 2015 Digital News Report’una göre incelenen 18 ülke arasında sosyal medyanın bir haber kaynağı olarak en popüler olduğu ülke yüzde 67’lik oranla Türkiye.

Sosyal ağların haber kaynağı olarak sıralamasında Türkiye’den katılımcıların yüzde 69’u Facebook, yüzde 33’ü Twitter, yüzde 33 Google+ ve yüzde 14’ü YouTube’u kullandığını söylüyor.

Araştırmaya katılan altı ülke arasında “Gördüğüm haberlere çoğu zaman inanırım” diyenlerin sayısının en az olduğu ülke Türkiye.

“İnternetin bilgi çöplüğü olmaması için harekete geçtik”

teyit.org’un kurucusu Atakan Foça, Gezi Parkı eylemlerinden beri medya kuruluşlarına duyulan güvenin ciddi biçimde azalmasıyla, travmatik olayların yaşandığı sırada haber alma ve haber iletmede sosyal medya ve internetin önemini arttırdığını vurgularken şöyle konuştu:

“En temel gazetecilik prensibi olan teyit edilmemiş bilgiyi haberleştirmeme alışkanlığının tık kaygısının arkasında gölgelendiği bir dönemde, sosyal medyada ve en önemlisi de yaygın medyada yapılan hataları gözler önüne sermek bir gazetecilik sorumluluğu olarak karşımıza çıkıyor.

“teyit.org, bu sorumluluğu üstlenmeye hazır. Çoğunluğu gazetecilik geçmişine sahip bir grup bilgi gönüllüsünün harekete geçmesiyle yola çıktık.

“Önümüzdeki dönemde teyit.org olarak vazgeçilmez bir bilgi kaynağı olan internetin bilgi çöplüğü haline gelmesinin önüne geçmek için günlük içerik üretecek, haber sitelerinin yanlışlarını, doğrularını gösterecek ve şüpheli haberler hakkında kullanıcıları uyaracağız.”

teyit.org nasıl çalışıyor?

teyit.org editörleri yayına girmeden önce şüpheli haberleri 4 aşamada inceliyor:

* Kitle kaynaklı bilgilerin taranması: Her gün güncel haberler ya da sosyal medyada gündeme gelmiş konular dijital araçlar vasıtasıyla kontrol ediliyor. Aynı zamanda okurların gönderdiği şüpheli haberler ile yaygın olarak doğru bilinen yanlışlar ve şehir efsaneleri de bu taramanın kapsama alanı içerisinde tutuluyor. Sosyal medya taramasında Dubito isimli bir yazılım editörlere yardımcı oluyor. Yazılımın yakın zamanda açık kaynak koduyla yayınlanması planlanıyor.

* Seçme: Bir içeriğin viral olması, hayati risklere ya da çatışma ihtimaline yol açabilecek derece önemli olması veya yanlışlanması/doğrulanmasının gecikmesi halinde ayrı riskler doğurma ihtimali, teyit.org ekibinin o içeriği araştırmak üzere seçmesi için yeterli oluyor.

* Araştırma: Bu aşamada aşamasında bir içeriği doğrulamak için en temel gazetecilik metodları ile dijital araçlar bir arada kullanılıyor. Bu süreç Doğrulama El Kitabı’nda bahsedilen çok basit metodlarla birlikte, kaynaklara ulaşma ve kaynakları doğrulamaya kadar varan karmaşık yöntemleri de içeriyor.

* Analiz: Analiz, verilerin gösterdiği kadarıyla iddianın ne kadar doğrulanıp, ne kadar yanlışlanabildiğini anlatan bir metin.

Elde ediler veriler ışığında, teyit.org incelediği iddiaya dair 4 farklı kategoride sonuç çıkarıyor:

Kaynak: http://bianet.org/bianet/medya/179990-internette-okuduklarinizi-dogrulamak-icin-teyit-org-yayinda Erişim27.10.2016


21.Türkiye’de İnternet Konferansında “TÜRKİYE’DE VERİ YÖNETİMİ ve VERİ ETİĞİ ÜZERİNE TARTIŞMALAR VE BAKIŞLAR” PANELİ….

Ekim 23, 2016

Bu panelde veriye ilişkin çeşitli olgular; müşterek veri, sahiplik, araştırma verisi yönetimi, veri etiği, sosyal medya ortamlarında veri kullanımı, veri okuryazarlığı ve Türkiye’de açık veriye ilişkin durum ele alınacaktır. Sunumlar aşağıdaki konulardan oluşmaktadır:

  • SOSYAL BİLİM ARAŞTIRMALARINDA TÜRKİYE’DE VERİ ETİĞİ POLİTİKASI: SOSYAL  MEDYA ORTAMLARINDAN VERİ TOPLANMASI

Prof.Dr. Mutlu Binark, Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi, Yrd.Doç.Dr. Haydar Yalçın, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi, Ar.Gör. Şule Karataş, Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi, Ar.Gör. Tuğrul Çomu, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi

  • ARAŞTIRMA VERİSİNİN YÖNETİMİ VE ETİK

Yrd.Doç.Dr. Haydar Yalçın, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi, Bilgi Yönetimi ve Teknolojisi Anabilim Dalı

  • Müşterek Veri Sorunsalı: Ortaklaşan Gelecek Kurgusu Üzerine

Dr. Aslı Telli Aydemir

  • Türkiye’de Veri Okuryazarlığı (VO)’nı Tanımlamak, Yöntemlerini ve Etkilerini Ölçmek Açısından VO e-Eğitimlerinin Önemi ve Açık Veri (AV) Politikalarının Geliştirmesi için Ulusal Açık Veri Endeksi (UAV)’nin Oluşturulması

Pınar Dağ ve Kubilay Öztürk, Açık Veri ve Veri Gazeteciliği Derneği


21.Türkiye’de İnternet Konferansı 3-5 Kasım da…

Ekim 23, 2016

inet-tr16-web-2


Github engellemesi hakkında…

Ekim 10, 2016

Av.Faruk Çayır/Ankara Barosu ve Alternatif Bilişim Derneği

8-10 Ekim 2016 tarihlerinde Türkiye’de paylaşım platformları Dropbox, Google Drive ve One Drive tarihinde sansürlendi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesindeki Erişim Engeli Kararları Görüntüleme ekranında yayımlanan resmi karara göre Google’ın bulut depolama servisi Google Drive hakkında 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun uyarınca, Kurum (BTK) tarafından “İdari Tedbir” uygulandı. Drive ve Dropbox kullanıcıları 1.5 gün boyunca kendi hesaplarına giremedi. 1.5 gün süren Türkiye’nin tamamının etkileneceği yasaktan yapılan uyarılar üzerine dün akşam saatlerinde vaz geçildi. Erişimin neden engellendiği ile ilgili resmi bir açıklama ise yapılmadı.

Yazılım endüstrisi için oldukça hayati bir role sahip kod yazma/üretme ve dosya paylaşım platformu GitHub için ise erişim engeli de 10 Ekim 2016 tarihinde neredeyse akşam üstüne değin devam etti.

TİB tarafından alınan erişim engelleme kararları 2015 yılı Mart ayında 5651 Sayılı Yasaya eklenen 8/A hükmüne göre alınmaktadır. 5651 Sayılı Yasanın 8/A maddesinin 2. Bendine göre “Başbakanlık veya ilgili Bakanlıkların talebi üzerine Başkan tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı, Başkan tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. “OHAL öncesinde kadar TİB, OHAL KHK’sı ile TİB kapatıldıktan sonra BTK Başkanlığı tarafından alınmaktadır”. Yine bu maddenin 3. bendine göre “verilen erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilir. Ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilir.”

BTK’nin verdiği idari tedbir kararına karşı 48 saat içinde Sulh Ceza Hâkimi tarafından verilecek olan idari tedbirin onaylanmasına ilişkin kararlarına engellenen şirketler ve bu sistemlerin kullanıcıları tarafından itiraz edilebilir. Ancak daha önceki pratiklerde görüleceği üzere bu itirazlardan olumlu sonuç alınamamıştır. Bu engellemelerin AİHM kararları ile Anayasa Mahkemesi’nin yakın dönem Twitter ve YouTube kararları ışığında sansür olarak tanımlandığı çok açıktır. Alınan engelleme kararı başta ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran bir uygulamadır.

AYM’nin 2/4/2014 tarihli 2014/3986 sayılı Twitter kararına göre “İnternet modern demokrasilerde başta ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bakımından önemli bir araçsal değere sahip bulunmaktadır. İnternetin sağladığı sosyal medya zemini kişilerin bilgi ve düşüncelerini açıklama, karşılıklı paylaşma ve yaymaları için vazgeçilmez niteliktedir. Bu nedenle düşünceyi açıklamanın günümüzde en etkili ve yaygın yöntemlerinden biri haline gelen internet ve sosyal medya araçları konusunda yapılacak düzenleme ve uygulamalarda devletin ve idari makamların çok hassas davranmaları gerektiği açıktır.

Temel hak ve özgürlükleri sınırlayıcı tedbir, zorlayıcı bir sosyal ihtiyacın karşılanması ya da gidilebilecek en son çare niteliğinde değilse, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak değerlendirilmemektedir. Aynı şekilde zorlayıcı sosyal ihtiyacın varlığı araştırılırken de soyut bir değerlendirme yapılmayıp, ifade ortamına dahil olan ifade edenin sıfatı, hedef alınan kişinin kimliği, tanınmışlık düzeyi, ifadenin içeriği, ifadelerin kamuoyunu ilgilendiren genel yarara ilişkin bir tartışmaya sağladığı katkı gibi çeşitli hususlar göz önünde bulundurulmalıdır. (Bu konudaki AİHM kararları için bkz. Axel Springer AG / Almaya, [BD], B.No: 39954/08, 7/2/2012; Von Hannover/Almanya (no.2) [BD], 40660/08 ve 60641/08, 7/2/2012)

Kamu otoritesince yapılan müdahalenin haklı sebeplere dayanması, hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması sırasında hakların özüne dokunulmaması ve ölçülü olunması gerekmektedir. Hakkın amacına uygun şekilde kullanımını son derece zorlaştıran, ciddi suretle güçleştiren, örtülü bir şekilde kullanılamaz hale koyan ve etkisini ortadan kaldıran sınırlamalar öze dokunur niteliktedir (bkz. AYM, E.2006/121, K.2009/90, K.T. 18/6/2009). Sınırlama amacı ile aracı arasında adil bir dengenin gözetilmesi şeklinde tarif edilen ölçülülük ilkesi ile daha az sınırlayıcı ya da daha hafif tedbirlerle sınırlama amacına ulaşılması mümkün olduğu halde hak ve hürriyetleri daha çok sınırlayan, haklardan yararlanacak kişilere daha ağır yükümlülükler getiren düzenlemelerin önlenmesi amaçlanmaktadır. Dolayısıyla belli bir amaca ulaşmak için alınan sınırlayıcı tedbir, gereğinden ağır ve katı ise o sınırlama ölçülü olmayacağı gibi demokratik toplum düzenine de uygun bir sınırlama olmayacaktır (B.No:2013/2602,23/1/2014, §51).

Türkiye’de özellikle erişimin engellenmesinin URL bazında değil de tüm bir siteye yönelik erişimin engellenmesi şeklinde uygulandığı görülmektedir. 5651 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemeler dikkate alındığında TİB’in kararına dayanak gösterdiği mahkeme kararlarını aşan ve milyonlarca kullanıcısı bulunan bir sosyal medya ağı olan twitter.com sitesine erişimin tamamen engellenmesini öngören işlemin kanuni dayanağının bulunmadığı ve bu sosyal paylaşım sitesine erişimin kanuni dayanağı olmaksızın ve sınırları belirsiz bir yasaklama kararı ile engellenmesinin demokratik toplumların en temel değerlerinden biri olan ifade özgürlüğüne ağır bir müdahale oluşturduğu açıktır.

Yine AYM nin 29/5/2014 tarihli 2014/4705sayılı Youtube kararına göre “Erişime kapatılan youtube.com  gibi çok sayıda kullanıcısı olan internet siteleri büyük miktardaki verileri saklama ve yayınlama kapasitesi ile bunların erişilebilirliği sayesinde toplumun gündem oluşturmasına, gündemin takibini ve bilgi alışverişini  kolaylaştırmaya büyük ölçüde katkı sağlamaktadır.

Sosyal medyada belli olay ve olgulara ilişkin olarak paylaşılan haber ve düşüncelerin zamanın geçmesiyle güncelliğini yitirip etki ve değerini kaybedebileceği açıktır. Somut olay bağlamında, anılan siteye erişimin engellenmesinin gerekçesi olarak gösterilen içerikler ile bireysel kullanıcı niteliğindeki başvurucular arasında bir bağlantı bulunmadığı gibi, kendilerinin kullanıcısı oldukları sitelerde erişimin engellenmesine konu bir içeriğin olduğuna dair herhangi bir iddianın da bulunmadığı görülmektedir.  (Bu konudaki AİHM kararı için bkz. Times Newspaper Ltd./ Birleşik Krallık, B. No: 23676/03, 10/6/2009, § 27).

Bu olgular ve ilkeler ışığında başvuru konusu olaya bakıldığında, TİB tarafından URL bazlı  tesis edilmesi gerekli olan idari tedbirlerin yalnızca hukuka aykırılığı tespit edilen  içeriğe yönelik olarak uygulanabilecek ve daha hafif nitelikteki bir müdahale  tedbirinin  varlığı araştırılmaksızın tedbir konusu içerikle ilgisi olmayan ve sayısal olarak kıyaslanamayacak ölçüde çok URL adresindeki yayına erişimi engellemeye yönelik genel bir  yasağın uygulanması, bu kararın verilmesine gerekçe olarak gösterilen içeriklerin içerik veya yer sağlayıcısı olmayan kullanıcıların da erişimininin engellenmesine yol açacak tarzda  tedbir kararının genişletilmesi sonucunu doğurmaktadır (benzer yönde bkz. Yıldırım/Türkiye, B. No: 3111/10, 18.12.2012, § 63).”

Anayasa Mahkemesinin bu kararları da göz önüne alındığında binlerce kullanıcısı bulunan ve kullanıcılarının bilgi ve düşüncelerini açıklama, karşılıklı paylaşma ve yaymalarına engel olunan dosya paylaşım platformu olan GitHub’a erişimin URL bazlı engellenmesi yerine, tüm internet sitesine erişimin engellenmesi açık olarak sansürdür.  Alınan bu kararlar ve yapılan uygulamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırıdır. Temel hak ve özgürlüklerden olan ifade özgürlüğüne ilişkin alınan engelleme kararı ölçülü olmadığı gibi, en temel hak ve özgülüklerden ifade özgürlüğünün amacına uygun şekilde kullanılamaz hale koyan ve etkisini ortadan kaldıran bir sınırlama olup temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunan bir karar olduğu açıktır.

Türkiye’de internet siteleri ve sosyal paylaşım ağlarına yönelik engellemeler konusunda birçok hatalı ve eksik inceleme ile verilen kararların yanında bu gün de görüleceği üzere artık bulut hesapları ve dosya paylaşım sitelerine yönelik de sansür ve karartmalar başlamıştır. Bu sebeple;

  1. Türkiye’de binlerce bilişimcinin, şirketin ve eğitim kurumunun 7/24 kullanmakta olduğu bilgisayar kod deposu ve paylaşım servisi com adresine uygulanan erişim engeli yasağına,
  2. Türkiye’de her tür sektörden çalışanın ve şirketin işlerini dayandırdığı dosya depolama ve paylaşım siteleri Dropbox, Google Drive ve One Drive sitelerine uygulanan engellemelere,
  3. Daha önce karşı karşıya kalınan Twitter, Facebook gibi sosyal medya sitelerinde uygulanan hesap kapatma v.b. sansür uygulamalarına,
  4. ISP’ler tarafından sağlanan İnternet bağlantısının devlet tarafından bilinçli olarak durdurulması ya da yavaşlatılması yönünde yapılan kanunsuz uygulamalara ivedilikle son verilmesi gerekmektedir.

Alınan erişim engeli kararları ve yapılan idari uygulamalar ile ifade özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmadığı sürece Türkiye gerek AYM’de gerekse AİHM’de yüklü miktarda tazminatlar ödemek zorunda kalacaktır.

Bu  son erişim engeli ve sansür olayında önemli olan husus,  her hangi bir şirketin ya da platformun değil, Türkiye’de yazılımcıların içerik üretiminde işbirliği yaptıkları ve kod paylaştıkları github.com gibi bir ortamın bilişim teknolojileri alanında düzenleyici role sahip BTK tarafından erişim engellemesine tutulmasındaki gayri rasyonelliğin ve enformasyon toplumu iddialarına ters düşen vizyonsuzluğun bir kez daha ortaya çıkmasıdır.


TÜRKİYELİ ÇEVİRMEN NECMİYE ALPAY’A ÖZGÜRLÜK — PEN

Ekim 3, 2016

Görülsün diye. / IBF


I. Ulusal Açık Veri Konferansı Sona Erdi

Ekim 2, 2016

2015 Aralık ayında 7 kişi tarafından kurulan Açık Veri ve Veri Gazeteciliği Derneği’nin Açık Veri ve Veri Okuryazarlığı projesi kapsamında gerçekleştirdiği ı.Ulusal Açık Veri konferansı 10 haftalık çevrim içi eğitimler, 3 günlük veri kampının sonunda 25 Eylül 2016’da Antalya Porto Bello Otel’de 50 katılımcı, 5 konuşmacının katılmıyla gerçekleşti.

Konferans derneğin yönetim kurulu başkan yardımcısı Merve Kartal‘ın dernek tanıtım sunumu, derneğin animasyon videosunun izlenmesi,dernek yönetim kurulu başkanı Pınar Dağ‘ın 10 hafta boyunca yürütülen çevrim içi açık veri ve veri okuryazarlığı eğitimlerinin  verileri ve eğitim başarı geri bildirimlerinin katılımcılarla paylaşılması ile başladı.

https://docs.google.com/presentation/d/1-8xV_-8ldTQ-OIWaWQG4kLPiUj6pxnr2YoOJ31FcXMI/embed?start=false&loop=false&delayms=3000

Açışılın ardından  konferansın ilk konuşmacısı akademisyen Vehbi Aytekin Sanalan, verilerden üstü kapalı, çok net olmayan, önceden bilinmeyen ancak potansiyel olarak kullanışlı bilgi ve örüntülerin çıkarılması olarak tanımladığı metin madenciliği hakkında sunum yaptı.

Sanalan, metin madenciliğinin önemine, verinin artışı ile olan ilişkisine, teknik yönlerine, kullanım alanlarının iş dünyası(BI), akademik araştırmalar, istihbarat ve basın-yayın olduğundan bahsederek R ile yaptığı örnek uygulamalara yer verdi.

Sunum özetinde Sanalan şu açıklamara yer veriyor: “Dünyada elde edilen bilgi miktarı soluk kesici bir şekilde artmaktadır. Yayınlanan eserler yanında sosyal medya kullanıcılarının girdileri, insanlığın sahip olduğu bilgi miktarını exabayt mertebesinde büyüklüklere taşımıştır. Bu artış, her geçen gün hızını artırmaktadır. Bilginin bu baş döndürücü hızla artışından birey nasıl faydalanmalıdır? Büyük miktarlarda veriyi, özellikle ağırlıklı olarak hipermetin olarak ortaya çıkan veriyi nasıl analiz edip, yorumlayarak hayatını kolaylaştıracak kararlar alacaktır? Metin madenciliği teknolojileri bu sorulara çeşitli cevaplar verebilmektedir. En basit tanımıyla metin madenciliği, Verilerden üstü kapalı, çok net olmayan, önceden bilinmeyen ancak potansiyel olarak kullanışlı bilgi ve örüntülerin çıkarılması olarak tanımlanmaktadır. Metin analizi olarak da bilinen metin madenciliği, temelde doğal dil işleme (NLP) ve metin analitiği olarak iki başat teknik kullanır. Bu çerçevede tema analizi, kümeleme analizi, metinlerin duygusal analizleri v.b. çalışmalar ile büyük miktarda metin verisinin analizini ve sonuç çıkarılmasını mümkün kılar. Metin madenciğili ortaya çıktığı ilk zamanlardan beri iş dünyası, akademik araştırmalar, istihbarat, basın-yayın gibi pek çok alanda kullanılmaktadır.”

https://docs.google.com/presentation/d/1J629W8JbCbgT5Uf3smq-xSHbLpVQ1zzz_xv94Y0YOK8/embed?start=false&loop=false&delayms=3000

Konferansın devamında akademisyen İnan Utku Türkmen, Stratejik Planlama ve veri odaklı karar süreçlerinde veri bilimi uygulamaları: Kolej Komünitesi Projesi örneği’ni paylaştı. Türkmen, projenin bağlam ve arka planını, kominite veri projesini paylaşarak, projenin kalkınma planını büyüme aşamalarına yer verdi. Veri bilimi çalışmalarının önemine dikkat çekilen sunumda, TED Üniversitesinin şehir üniversitesi olma vizyonu ve yeni stratejik plan perspektifi doğrultusunda, yakın zamanda kurulması planlanan Veri Bilimi ve Akıllı Şehirler Merkezi’nin ilk projelerinden olması düşünülen Kolej Komünitesi Projesi örneği üzerinden veri bilimi istatistik ayrımı, Türkiye’de açık veri kaynakları ve erişimi, ölçeklenebilir ve özelleştirilebilir veri hattı oluşturulması, veri görselleştimesi örnekleri ve genel olarak veri bilimi uygulamaları konularına yer verildi.

https://docs.google.com/presentation/d/1d5TjqeqMawWpW7auL6Xel-NVjQVHtssytpS3p6x5PxY/embed?start=false&loop=false&delayms=3000

Konferansın devamında Prof.Dr. Mutlu Binark , “Sosyal Bilim Araştırmalarında Türkiye’de veri etiği politikası: sosyal medya ortamlarında veri toplanması”  hakkında yürütmekte olduğukları araştırma hakkında paylaşımlarda bulundu.

Araştırmanın özeti ile ilgili  Binark  “Son zamanlarda Türkiye’de sosyal bilim araştırmalarında sosyal medya ortamları üzerine yapılan araştırmalar, özellikle bu ortamlardan kullanıcıların arayüzeydeki içerik üretimlerinin çeşitli uygulamalarla toplanmakta, veriler çeşitli şekillerde haritalanmakta, nitel veya nicel yöntemlerle  analiz edilmektedir. Sosyal medya ortamlarında araştırma etiği konusu üzerine başta Association of Internet Researchers’ın, İskandinav ülkelerindeki Etik Kurulların çeşitli çalışma ve önerileri bulunmaktadır. Son yıllarda gelişen ve Türkiye’de de uygulamaları görülen veri haberciliği olgusu da, yine İnternet ortamındaki özellikle açık verilerden ve bağlı verilerden  faydalanılarak yapılmaktadır. “

“Tüm bu araştırmalarda verinin toplanması ve kullanılmasında bazı etik sorunlar ortaya çıkmaktadır: “SOSYAL BİLİM ARAŞTIRMALARINDA  TÜRKİYE’DE VERİ ETİĞİ POLİTİKASI: SOSYAL MEDYA ORTAMLARINDAN VERİ TOPLANMASI” adlı  çalışma kapsamında  Türkiye’de sosyal bilim araştırmalarında bir veri etiği politikasının olup olmadığı, sosyal medya uygulamalarından verinin toplanması konusunda ele alınacaktır. Sosyal medya ortamlarında veri toplanması ve veri etiği konusunda ilk olarak Türkiye’de konuyla ilgili kurumsal aktörlerin,  konuyla ilgili uzmanların ve veri haberciliği üzerine sahada somut  çalışmalar yapan STK’ların varsa ilke metinleri/yönergeleri toplanarak, sorunlar çerçevesinde tematik olarak analiz edilecektir. Daha sonra, bu kurum ve kişilerle Ankara’da bir çalıştay organize edilerek, sorunlar ve olası politika geliştirimi için önerileri toplanacaktır. Son olarak,  konuyla ilgili uzmanlar ile derinlemesine görüşmeler yapılarak mevcut durum, sorunlar ve öneriler detaylı olarak serimlenecektir. Araştırmada bu üç aşamadan sonra elde edilen bulgular ışığında, sosyal medya ortamlarında yapılan sosyal bilim araştırmalarında verilerin kullanılması için farklı ilkeler ve öneriler tartışmaya açılacaktır.”  yer verdi.

Açık Veri Konferansı’nın  dördüncü konuğu Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’ndan Açık Veri Uzmanı Lejla Sadiku, Açık Veri Hükümetler ve Vatandaşlar Arasındaki İlişkileri Nasıl Dönüştürebilir, Doğu Avrupa ve Orta Asya’dan Örnekler paylaştı.

Sadiku sunumunda açık veri ile sonuç alma kapsamında iki konuya odaklandı. Küresel trendler, spesifik sorunların bazılarının nedenleri  ve bu durumda ne yapılabildiğini dijital kapasiyeler kapsamında yer vererek tam erişim ve erişimin güçlendirmesi hakkında konuştu.  Açık veri ile bölgesel olarak değişimlerin nasıl yaşandığına yer verdi.

Devamında  Lejla Sadiku, kodlamada, ülkelerin kullandığı modellerin mevcut olduğunu, örneğin: açık veri politikaları, bilgi mevzuatına erişim ya da Özbekistan gibi daha kapsamlı e-devlet ajandasının bir bölümüne dikkat çekerek, üç yıldır düzenlenen Uluslararası Açık Veri Konferansı‘na (IODC) Yaklaşık 13 ülkenin katıldığını açıkladı.

https://docs.google.com/presentation/d/1EWF7QK4zqwK48uPuCNWasEZV7QToZ-KtkxcxwLeR6R4/embed?start=false&loop=false&delayms=3000

Konferansın devamında  Evreka – Akıllı Atık Toplama Çözümleri ve benzer akıllı şehir uygulamaları projesinin CEO ve kurucusu Umutcan Duman, açık veri konusuna işlenmiş verinin değeri üzerinden finansal kar sağlamayı amaçlamış bir şirket tarafından nasıl bakıldığını anlatarak ve fikir paylaşımında bulundu.

Duman, Evreka Yazılım olarak geliştirildiğini Evreka Core akıllı atık toplama çözümlerinden ve süreçlerinden bahsetti. Akıllı atık toplama sürecinde aslında kaç paydaş olduğunu ve hangi dataların kullanıldığını tartışmayı, “açık olsun” deline datanın hangi yönde hareket ettiği üzerinde durarak, interaktif süreçlerde geçirilen zamana bağlı olarak şehirlerde hangi verilerin olduğunu ve bu verilerle neler yapılabileceği üzerine paylaşımda bulundu.

Duman katılımcılarla tartışma yaratmak için şu soruları yöneltti,  “Toplanmamış veri açık veri midir? Toplayan o verinin sahibi olur mu?, Verilerimi açık hale getirmeli miyim, neden?, Şehirde sizce hangi datalar var? (toplanan, toplanabilir, farkına varmadığımız, değer yaratılabilir vs.)”

İsteğe Bağlı Final Projelerinin 10 Tanesi Paylaşıldı  

E-derslersler sonucunda isteğe bağlı final projesi üreten 16 katılımcıdan 10’u projelerini sundu. Eğitim, sansür, işsizlik, teknoloji ve ekonomi konularının yer aldığı veri güdümlü projelere konferans öncesi gerçekleşen  22-24 Eylül tarihleri arasında tamamlanan veri kampında geliştirilmesi için destek verildi.

Katılımcılar e-eğitimler ve kamp boyunca öğrendikleri araçları projelerinde kullanma olanağı buldular. Projeleri sunumda yer alan linkleri tıklayarak incelenebilir.

https://docs.google.com/presentation/d/1Kut_1wcYFwnOLGU_CumiR1PLqU6jyj2JsyvKwMbCWts/embed?start=false&loop=false&delayms=3000

AVVG’nin Yeni Projesi Ulusal Açık Veri Endeksi 2017 Paylaşıldı

I.Ulusal Açık Veri Konferansı‘nın kapanışında Pınar Dağ, AVVG’nin 2017 yılında hayata geçirmeyi planladığı Ulusal Açık Veri Endeksi 2017 projesini paylaştı. Küresel Açık Veri Endeksi‘ne 2013 yılından beridir katkı sağlayarak geliştirdiklerini belirten Dağ,  Açık Bilgi Vakfı  ile  20 Eylül’de ilk toplantının gerçekleştirildiğini, ikinci toplantının 15 Ekim’de yapılacağını, Kasım ayında ise endeksin Türkçe bölümü için kurulumunun yapılacağı bilgisini verdi.

Endeksin içeriklerinin ise Aralık ayında çevirilmeye başlanacağını, 2017 Ocak ayında ise 81 ilin Büyük Şehir Belediyelerini belirleyerek dernek üyelerinden destek ağı oluşturularak,  il sorumlusuna teknik destek eğitimleri verileceğini ve hedefin her yıl Aralık ayı itibari ile Türkiye’nin iller bazında açık veri endeksi karşılaştırmalarını kapsayan raporlarının oluşturulmasını sağlamak olduğuna değindi.

https://docs.google.com/presentation/d/1LkPE7knHq2ITYNaUw0hXJHV9GdFMT0sl7369-EqZA9c/embed?start=false&loop=false&delayms=3000

Projenin amacını ise, “Yerelde şeffaflık, belediyelerde farkındalığı arttırmak, belediyeler arasında rekabet yaratmak bir açıdan sistemi kendilerini iyileştirmeleri için düzeltmek , açık Veri kavramını yerleştirmek ve yarattığı ekonomik farkındalığa dikkat çekmek, endeksin bir aktivist araç olarak kullanımını sağlamak, özgün kaynak olmak /raporlama yapmak” açıkldı. Proje ile ilgili detaylı bilgi sunumdan edinebilir.

Konferans, AVVG Derneği Yönetim kurulu üyelerinin, katılımcıların derneğe üye olarak üretilen ve geliştirilen her türlü projede yer alabileceklerinin bilgisini vererek, derneğin iletişim kanallarını paylaşarak sona erdi.


22-25 Veri Kampı& Konferans Program&Sunum&Haber içerikleri

Veri Kampı 1.Gün Programı & Haberi
http://avvg.org.tr/yazilar/86-igun%7C-avvg-veri-kampi-programi-.html
http://www.avvg.org.tr/yazilar/90-veri-kampi-2016-basladi.html

Veri Kampı 2.Gün Programı&Haberi
http://avvg.org.tr/yazilar/87-iigun%7C-avvg-veri-kampi-programi.html
http://www.avvg.org.tr/yazilar/91-veri-kampinda-2-gun-kod-yazimi-ve-veri-gorsellestirme-pratigi-yapildi.html

Veri Kampı 3.Gün Programı&Haberi 
http://avvg.org.tr/yazilar/88-liigun%7C-avvg-veri-kampi-programi.html
http://www.avvg.org.tr/yazilar/92-veri-kampi-3gun-katilimcilar-projelerine-odaklandi.html

Açık Veri Konferansı Programı&Haberi
http://www.avvg.org.tr/yazilar/89-iulusal-acik-veri-konferansi-2016.html
http://www.avvg.org.tr/yazilar/95-i-ulusal-acik-veri-konferansi-duzenlendi-.html

Kaynak: http://www.avvg.org.tr/yazilar/95-i-ulusal-acik-veri-konferansi-duzenlendi-.html

 

 

 


Kamu Açık Kaynak Konferansı 19-20 Ekim 2016/Ankara

Ekim 2, 2016

KAK 2016 – Kamu Açık-Kaynak Konferansı 19-20 Ekim 2016
Yer: TED  Üniversitesi, Kolej, Ankara
Link:  kak.org.tr

Bildiğiniz gibi kamu’da açık-kaynak ve özgür yazılım kullanılması  10. Plan’da
ve yeni Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem planı içinde önemsenmiş durumda.
Bu görev Pardus proje ile birlikte Tubitak Ulakbimde. Ulakbim bu konuda
bir atılım içinde. Bu konularda Kamu, Üniversiteler ve Açık-Kaynak STK
temsilcilerinden oluşan “Açık Kaynak Danışma Komitesi” var. Bu komitenin
öncülüğünde Kamu Açık-Kaynak Konferansı yapılıyor. Konferansın sahibi
başta TUBITAK olmak üzere kamu kurumları ve ilgili Bakanlıklardır.

Konferans,  TED Üniversitesinde 19-20 Ekimde yapılacak ve 17-18 Ekim’de
Konferans öncesi  kurslar yapılacaktır. Konferansta, ulusal politikaların
tartışılması, başarı hikayeleri yanında kamuda ihtiyaç duyurulan
açık kaynak/özgür yazılım konularında kurs/seminerler yapılacaktır.

Kamu bilişimcilerinin gereksinim duyduğu konuları belirlemek için bir anket,
kak.org.tr üzerinden sunulacaktır. Konferans ve kurslar kamuya yöneliktir
ve kurslarda öncelik kamu’ya verilecektir.

Geniş bir yelpazede açık-kaynak yazılımların özelliklerini anlatmayı
hedefliyoruz. Ayrıca, arzu edilen konularda kısa kurslar olsun istiyoruz.
Sorunların tartışılacağı, soru-cevap oturumu düşünüyoruz.
Açık-Kaynak eko-sisteminin parçası firmaları da konferansa bekliyoruz.
Bu firmaların openconf.kak.org.tr üzerinden başvurmalarını ve kendilerini
tanıtan bir metin girmelerini bekliyoruz. Bu metinler webten yayınlanacaktır

Gelişmeleri kak.org.tr den takip edebilirsiniz.  Sorularınızı kak@pardus.org.tr
adresine yazabilirsiniz.