Metin / Meng Ran (Media) Editor Chen Jing proofread Wang Xin
Türkçe özetleyen: Gökçe Özsu
Wuhan’a geri dönenlerin kişisel bilgileri sızdırıldı, “salgına karşı” mücadele fobiye dönmemeli. Salgının engellenmesi konusunda iç tartışmalar yerine hastalığa odaklanılmalı.
Bu fare yılı sıra dışı olmaya mahkum ve yeni korona virüsüyle ilgili haberler hala ekranlardan çarpıcı bir şekilde geçiyor.
Ağdaşlara [netizens] göre, Wuhan’a çeşitli yerlerden geri dönenlerin isimleri, ev adresleri, telefon numaraları, kimlik numaraları, dönüş yolculukları ve hatta üniversite giriş sınavı sonuçlarının içinde bulunduğu kişisel bilgileri sızdırıldı. Çok sayıda kişi telefonla ya da WeChat üzerinden taciz edildiğini bildirdi.
Yeni Çin yılının ilk günlerini yaşıyoruz. Bugünler, pek çok kişinin Bahar Bayramı dolayısıyla ailelerini ve sevdiklerini ziyaret etmeleri için en çok seyahat ettikleri zamanlar. Ancak, bu kişiler, kendilerinin ve sevdiklerinin sağlığı için “kapıları kapatma” konusunda ilk adımı atmış durumda. Evet, hiç kimse bu ortak savaşın dışında değil. Ancak bu savaşta açıklığa kavuşturulması gereken şey “yeni korona virüsün” tek ve ortak düşmanımız olduğudur. Virüsün vurduğu kişiler bizlerin yoldaşları. Wuhan’da, hatta Hubei [Wuhan, Hubei eyaletinin başkentidir] halkı asıl muharebe sahasındaki askerlerdir.
Kimisi “virüsü dışarı taşımamak” için Wuhan’da kalmayı tercih etti; kimisi de salgın hastalık baş göstermeden memleketlerine zaten dönmüştü ve bu kişiler aynı zamanda kendilerini karantina altına alma konusunda ilk adımı atmıştı.
▲ Wuhan’da bir üniversite öğrencisinin Weibo iletisi
Çoğu [Wuhanlı] bu olağan dışı sürecin genel durumundan hareket ederek, tıbbi tetkikler konusunda gerektiği gibi iş birliği yaptı ve kişisel bilgilerini doğru bir şekilde bildirdi. İlgili birimlerin bu bilgileri toplamasının amacı potansiyel risk noktalarını doğru bir şekilde kavramaktır; Wuhan’a geri dönenlerin kişisel gizliliğini ve bilgi güvenliğini korumak, bilgi toplayanların sorumluluğudur.
Şimdilik, bu bilgilerin düzgün bir şekilde saklanıp saklanmadığı şüphelidir.
İnternet’te yayılan kişisel bilgiler önce şöyle bir mesaj veriyor: “Bu kişilere dikkat et”. Wuhan’dan dönen bir üniversite öğrencisi ise samimi bir şekilde Weibo’da “Biz sadece excel dosyalarındaki o soğuk, çirkin isimler değiliz… Bizler de toplumun içini ısıtan insanlarız ve sadece biraz saygı istiyoruz” diyor.
Bundan da önemlisi, kişisel bilgilerinin rastgele ifşa edilmesi ve dağıtılması ilgili yasal düzenlemelerin de doğrudan ihlalidir. Bir salgın karşısında, enfeksiyon kaynağının yayılmasını engellemek için her türlü yolu denemek gerekir, ancak bu durum hiçbir şekilde hukuku çiğnemek için bir bahane olamaz. Aksine, hukuka ve düzenlemelere uyma ihtiyacı ne kadar acil bir durumsa, bireylerin bilgi ve gizlilik de dahil olmak üzere haklarının korunması da o kadar yerinde olur. Yalnızca hukukun ilkelerine uymak salgın durumunu öncelik olmaktan çıkmasına yardımcı olur.
▲ Bulaşıcı Hastalıkların Önlenmesi ve Tedavisi Kanunu.
Sorun, yalnızca kişisel bilgilerin sızdırılması değildir. Bazı ağdaşlar, kimlik kartları Wuhan’da kaldığı için otel rezervasyonu yaptıramadıklarını bildirdiler. Wuhan’a çalışma için geri dönmek isteyenler de ebeveynlerinin engeliyle. Şu anda ağdaşların mesajlarının tamamen nesnel olup olmadığını doğrulayamıyoruz ancak Hubei’nin zihin dünyasına dair böyle mesajlar paylaşılıyor.
Wuhan ve hatta Hubei halkının bu şekilde etiketlenmesi ve şeytanlaştırılması, ilk önce dış dünyaya karşı ittifak edilmesi gereken bu “salgına karşı savaş”ı içsel bir tüketime dönüştürdü. Hubei Eyaleti’nin nüfusu yaklaşık 60 milyon. Ben de bir zamanlar Wuhan’da üniversite öğrencisiydim ve [buradakilerin] birçoğu görevlerine bağlı, zor zamanlara karşı deneyimi olmayan sıradan insanlar. Şimdiyse yollar trafiğe kapalı ve bu insanlar ciddi bir salgın tehlikesiyle karşı karşıya. Zaten böylesine büyük bir baskı söz konusuyken Wuhan halkı artık bir başka “psikolojik izolasyona” maruz kalmamalıdır.
Tabii ki, diğer şehirler ölümlerin önüne geçmek için ciddi önlemler almalıdır. Bununla birlikte, bu tür “sıkı önlemler” Wuhan halkını nobran bir şekilde etiketlememeli ya da halkın bireysel hakları pahasına olmamalıdır.
Bu durum hükümetlerin -salgın durumuyla alakalı olsun ya da olmasın- kişisel bilgileri talep etmelerinde, kişisel bilgilerin korunması konusundaki güvenliği arttırmalarını ve kasti bilgi ifşasını sert bir şekilde suçlamalarını da içeren “zorunlu” kurallara uymasını da gerektirir.
Bir taraftan da “korunma ve kontrol”ü sağlarken Wuhan’daki turistlerin ve Wuhan’a tatil sonrası geri dönenlerin temel haklarını garantiye alan hizmetlere destek olmamız gerekir. Bu durumu Guangdong gibi yerlerde görüyoruz. Wuhanlı arkadaşlarımıza otellerde ücretsiz konaklama sağlandı. Bu gibi uygulamalar yalnızca salgının kontrol altına alınmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda insanların kalplerini de ısıtır.
Bu salgında “yeni koronavirüs” bizim tek ve ortak düşmanımızdır. Kendinizi, silah arkadaşlarınızı koruyun ve virüsü yenmek adına tüm kuvvetleri birleştirmek için salgın karşıtı güçleri bir araya getirin – şu anda iç çekişmeler virüsün “yardımcısıdır”. Atmosfer ne kadar gerginse, o kadar çok sebep vardır; işler ne kadar anormal olursa, hukuka ve haklara saygı duymak o kadar fazla gereklidir. İşin özünde, ölüme karşı önlem alınması gereken Wuhan halkı değil, salgındır.
Kaynak: Beijing News official micro