BTS YA DA “MÜZİĞİYLE TERAPİ YAPAN GRUP”

Ocak 15, 2021

Yazan: Alptekin KESKİN[1]

Pandemi süreciyle birlikte insanlık, genel olarak yalnızlık ve mutsuzluk, depresif bir ruh hali ile duygusallıklarla yaşanan gelgitlerle dolu bir dönemden geçmektedir. Bu süreçteki genel karamsarlık halini yenmede medya figürleri olan popüler kültür ürünlerine büyük iş düşmüştür. Süreçte insanlığı bir nebze olsun eğlendirici kılan medya karakterlerine her zamankinden çok ihtiyaç duyulmuştur. Bu yazıda insanlığın içinden geçtiği bu karmaşık duygusal sürece şarkılarıyla ve çeşitli kampanyalarla verdiği destekle ön plana çıkan K-Pop grubu BTS’ten bazı örnekler verilerek BTS’in ‘iyileştirici etkisi’ ön plana çıkarılmaya çalışılacaktır.

K-pop gruplarından BTS’in 2013 yılında ‘No More Dream’ şarkısıyla çıkışından günümüze değin şarkılarıyla dinleyici ve hayran kitlesinin duygularına hitap ettiği ve bu yönüyle ‘iyileştirici’ bir etkisinin olduğu gözlenmektedir. Grubun Kore toplumundaki genel sorunlara (aile-okul-sosyal baskı, şiddet, zorbalık, aşırı rekabet) bir tepki sonucu oluşturduğu şarkıları zamanla tüm dünyadaki gençliğin evrensel sorunlarına değinen, bu yönüyle gruba genç müzik dinleyici kitlesini kolaylıkla yakalayan bir alan açmıştır. BTS’in K-Pop içerisinde en önemli özelliği dinleyicileri üzerinde mental olarak “iyileştirici etkisi” dir. Hayranlar BTS’in dinledikleri şarkılarıyla, izledikleri performanslarıyla, grubun gündelik hayattaki samimiyetleriyle ve tabii şarkılarındaki sözlerle sosyal hayatta yalnız olmadıklarını, utanmamaları gerektiğini, sorunlarıyla baş etmeleri gibi konularda gruptan ilham almaktadır (Scott, 2018). Ayrıca grubun temel mesajları, hayranları üzerinde toplumsal olarak bazı sınırlandırıcı ve yasaklayıcı anlayışlar ile gençlerin büyümenin getirdiği stres ve zorlukların üstesinden gelmek için  “olgun” bir dünyaya karşı gençlik mücadelesi olmaktadır (CBC, 2020).

2020 yılında pandemi süreci ile birlikte K-Pop grupları yeni normale uygun bir şekilde hayranları ile buluşmaları, performansları ve konserlerini çevrimiçi platformlara taşıdılar. K-pop grupları bu şekilde çok daha fazla dinleyici kitlesine hitap ederek etkinlikleri, tanınırlıkları ve gelirlerini de katlamış oldular[2]. BTS grubu da pandemi sürecinde etkinliklerini çeşitli çevrimiçi organizasyonlarla gerçekleştirdi. 7 Haziran 2020’de çevrimiçi olarak gerçekleşen ve eski ABD Başkanı Barack Obama, Michelle Obama, Lady Gaga gibi ünlülerin konuşmacı olarak katıldığı “Dear Class of 2020” sanal mezuniyet töreninde konuşan BTS üyeleri yeni mezun olan gençliğe kendi hayatlarından çeşitli örneklerle yol gösterici, umut dolu, teşvik edici mesajlar verdiler[3]. Böylelikle BTS üyeleri pandemi sürecinde eğitimde çeşitli aksamalar yaşayan dünya genelindeki gençlere daha iyi bir gelecek için destek vermiş ve yol göstermiş oldular.

BTS’in çevrimiçi yayılımı

BTS, 14 Haziran 2020 tarihinde ilk çevrimiçi konseri Bang Bang Con: The Live’ı düzenledi. Yaklaşık 2 saat süren konseri 107 ülkeden 756 bin izleyici bilet alarak izledi. Pandemi süresince çevrimiçi olarak en fazla izleyici sayısına ulaşan ilk konser olan Bang Bang Con’da hayranlar coşkulu bir şekilde gruba eşlik ettiler. BTS’in 21 Ağustos’ta müzik piyasalarına sunulan teklisi “Dynamite”, rekorların kırıldığı bir parça oldu. Şarkının YouTube’da paylaşılmasından sonraki 24 saatte 101 milyon izlenmeyle YouTube’da rekor kırdı. Amerikan Billboard Hot 100 listesinde haftalarca birinci sırada kalmayı başaran “Dynamite” şarkısı grup üyelerinin de birçok defa belirttiği üzere eğlenceli ve neşeli içeriğiyle dinleyicilere pozitif duygular yüklemekte. BTS üyeleri, aynı zamanda pandemi sürecinde şarkının umudu teşvik eden yönüne vurgu yapmakta. Bu yönüyle şarkı genel olarak müzik ve sunduğu eğlence formatıyla “iyi hissettirme” amacı taşımakta[4].       

BE Albümü

BTS’in 20.11.2020 tarihinde yayınlanan ‘BE’ albümü, bir önceki şarkısı olan ‘Dynamite’ın aksine slow olarak müzik piyasasına sunuldu ancak grup üyesi RM’in belirttiği gibi albüm samimi, otantik ve yumuşak özellikler içermesinin yanı sıra şifa ve teselli sağlama yolu olmuştu[5]. BE albümündeki ‘Life Goes On’ şarkısına bakıldığında, BTS’in pandemi sürecinden geçen insanlığa daha ağır ama içten bir şarkı ile yakınlık kurmak istediği görünmektedir: Ev içerisinde geçirilen ortak zamanlara, pijama partisine, ortak yenilen yemeklere ve oynanan video oyunlara vurgu yapılır, ancak bir gün mutlaka eski günler geri gelecektir.

Genel olarak bakıldığında BTS’in K-Pop grupları içerisinde kendi hayat hikâyeleri ile harmanlanmış şarkıları ile ön plana çıktığı görünmektedir. Hayat hikâyeleri ve ‘hikâye anlatıcılığı’ bu yönüyle grup açısından bir fark yaratmaktadır. Kendi hikâyeleri ile  oluşturdukları müzikleri ile dil, zaman ve kültür bariyerlerini aşmaktadırlar. Kendi yazdıkları ve ürettikleri şarkıları günümüz çağdaş toplumlarındaki genel sosyo-politik sorunları da içinde barındıran bir dizi engele atıf yapar: Bazı ruhsal sorunlar[6], toksik veya hegemonik erkeklik, kadının güçlenmesi, kendini sevme, kapitalizm, tükenme ve bireyin büyüme sürecinde karşılaştığı zorluklar. Başka bir şekilde ifade edilecek olursa BTS’in şarkıları ile ortaya koyduğu perspektif, neoliberal yarış içerisindeki hayat mücadelesinde zorlu anları ile savaşan gençliğe kendisi olmasını kabul etmesini, kendisini sevmesini, kendisine güvenmesini ve birlikte ortak iyi bir geleceği vadetmesidir[7]. Bu bakış açısını grup üyeleri bireysel veya grup röportajlarında dile getirmektedirler. Örneğin BTS üyesi Suga şarkıları ile umut mesajlarının yayılmasını istemektedir. Suga, müziğiyle umut etmeyi ve hayal kurmayı amaçlamaktadır[8]. Grup üyesi RM de ARMY’ler için her zaman motivasyon kaynağı olan sözler söylemektedir. Ona göre hayat genel olarak kaybetmelerle doludur ancak umutlu olmak daha iyi bir yaşam için her zaman bir başlangıç yaratmaktadır[9].   

Kaynakça

How K-pop band BTS is helping fans a world away navigate identity and hardship. (2020, Haziran 5). Aralık 26, 2020 tarihinde CBC: https://cbc.ca/radio/tapestry/healing-power-of-k-pop-pandemic-playtime-music-for-the-soul-1.5600104/how-k-pop-band-bts-is-helping-fans-a-world-away-navigate-identity-and-hardship-1.5600109 adresinden alındı

Scott, N. (2018, Aralık 27). BTS Wont’t Cure My Depression, But Loving Them Helps Me Cope. Aralık 25, 2020 tarihinde Flare: https://www.flare.com/celebrity/k-pop-mental-health/ adresinden alındı


[1] İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Doktora Öğrencisi

[2] Bkz. Korea JoongAng Daily, “K-pop finds solace online, but how long can it really last?”, 14.06.2020,  https://koreajongdaily.joins.com/2020/06/14/culture/features/KPOP-ONLINE-CONCERT/20200614132401768.html Erişim tarihi: 10.01.2021

[3]Korezin.com, “BTS, Sanal Mezuniyet Töreni “Dear Class Of 2020” İçin Dokunaklı Bir Konuşma Yaptı + Boy With Luv, Spring Day ve Mikrokosmos Performansları”, 08.06.2020 , https://www.korezin.com/2020/06/08/bts-sanal-mezuniyet-toreni-dear-class-of-2020-icin-dokunakli-bir-konusma-yapti-boy-with-luv-spring -day-ve-mikrokoskos-performanslari/ Erişim tarihi: 10.01.2021

[4] Korea Now, “BTS felt very dejected and incompetent but ‘Dynamite’ was a breakthrough”, 21.08.2020. https://www.youtube.com/watch?v=7Sz6PR5ZsjE Erişim tarihi:10.01.2021 

[5] https://www.twitter.com/BTSTurkey/status/1329638399481929733 20.11.2020 Erişim tarihi: 14.01.2021

[6] BTS üyeleri kendi hayat hikâyeleri ve psikolojik açıdan geçirdikleri sıkıntılı zamanları açıkça anlatmaktan imtina etmemektedirler. Bu yönüyle hayranları arasında benzer sağlık sorunları geçirmiş veya geçirmekte olanlara büyük oranda destek sağlamış olmaktadırlar. Örneğin son olarak BE albümünün basın konferansında grup üyesi V “önceden çok sık tükenme durumuna girdiğini, bu hislerini olduğu gibi kabullenmekte sıkıntı yaşadığını ancak son zamanlarda bu hikâyeleri şarkı olarak yazdığını ve bu duyguları şarkı olarak yazınca başarmışlık hissi duyduğunu, yazdıkları iyi olunca bu tükenme durumlarından kurtulmasına da yardımcı olduğunu” belirtmiştir. Sara, K. “How BTS is changing the World, one song at a time”, The Daily Star, 01.01.2021, https://www.thedailystar.net/star-youth/news/how-bts-changing-the-world-one-song-time-2020593  Erişim tarihi: 04.01.2021

[7] Seok-kyeong, H. “The BTS story that no Koreans would have believed a generation ago”, 02.01.2021, https://www.english.hani.co.kr/arti/english_edition/e_entertainment/976937.html Erişim tarihi: 04.01.2021

[8] “BTS’s Suga opens up about his desire to create ‘hopeful’ music”, https://www.thenews.com.pk/latest/768165-btss-suga-opens-up-about-his-desire-to-create-hopeful-music# Erişim tarihi:05.01.2021

[9] Low, L. “How RM of BTS Is Speaking Self-love Into The Lives Of Young People”. 28.05.2019, https://www.medium.com/revolutionaries/how-rm-of–bts-is-speaking-self-love-into-the-lives-of-young-people-53c5639ad07f Erişim tarihi 14.01.2021


Pandemi Sürecinde Yaşlılar ve Enformasyon Programı Erişime Açıldı

Ocak 15, 2021

11 Ocak 2021 Pazartesi günü 120k613 numaralı  “Covid-19 Sürecinde Yaşlıların Enformasyon Arayışı ve Enformasyon Değerlendirmesi” projesi yürütücüsü Prof. Dr. Mutlu Binark ve araştırmacılar Doç. Dr. Özgür Arun ile Dr. Öğr. Üyesi Duygu Özsoy’un katılımı ve Burak Toraman’ın moderatörlüğünde, İletişim Çalışmaları YouTube kanalında gerçekleşen “Pandemi Sürecinde Yaşlılar ve Enformasyon: TÜBİTAK 120K613 Nolu Araştırma Projesinin Bulguları” başlıklı program YouTube üzerinden erişime açıldı. İzlemek için aşağıda bağlantıdan program kaydına ulaşabilirsiniz:

https://www.youtube.com/watch?v=hqqkjS1C3jQ


Alternatif Bilişim Derneği’nden WhatsApp Yeni Kullanıcı Sözleşmesi hakkındaki açıklaması

Ocak 11, 2021

WhatsApp, 8 Şubat 2021 itibarıyla yürürlüğe girecek yeni gizlilik ilkelerini açıkladı. WhatsApp tarafından yapılan açıklamalara göre anlık mesajlaşma uygulamasının yeni koşulları ile gizlilik ilkeleri, 8 Şubat 2021 itibarıyla geçerli olacak. Kullanıcılar, o güne kadar telefonlarına düşecek bir uygulama içi bildirimle, bu koşulları onaylamak durumunda kalacaklar. Aksi takdirde uygulamaya erişim, mümkün olmayacak.

Şirket tarafından yapılan resmi açıklamalara göre WhatsApp kullanıcılarının verileri, artık Facebook ile paylaşılacak. Üstelik WhatsApp kullanmak isteyen, bu onayı vermek zorunda kalacak.WhatsApp’ın internet sitesinde yer alan bilgilere göre kullanıcılara ait veriler, Facebook’un yanı sıra Facebook tarafından kurulmuş diğer şirketlerle de paylaşılacak.

Facebook şirketler grubu olarak farklı ülkelerdeki Kişisel Veri Koruma yasalarına göre farklı gizlilik sözleşmeleri sunmaktadır. Söz konusu açıklamada yer alan sözleşme koşulları da gerek AB’nde yürürlülükte olan GDPR aykırı olduğu gibi Türkiye’ deki Kişisel Verilerin Korunması Kanununa da aykırıdır. Veri sorumlusu tarafından Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 5 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (c) bendi kapsamında sözleşmenin taraflarına ait kişisel veri işlenmesi durumunda ayrıca açık rıza alması ve de açık rızayı üyeliğin ve hizmetin dolayısıyla sözleşmenin bir koşulu olarak dayatması hakkın kötüye kullanılması anlamına geleceği gibi ayrıca hizmetin açık rıza şartına bağlanmış olması açık rızayı sakatlayacaktır. Bu sebeple de Facebook şirketler grubu tarafından kullanıcılara sunulan gizlilik sözleşmesi tam bir dayatmadan ibarettir.

Geçmişten bu yana Dernek olarak dile getirdiğimiz üzere merkezi sistemler ve uygulamaların neredeyse tamamı kullanıcıları sadece kendi uygulamasını kullanmaya ve kendi ekosistemi içerisinde kalmaya zorlama üzerine kurgulanmıştır. Günümüzden 10-15 yıl öncesine kadar Google Talk’ dahi XMPP/Jabber tabanlı ve kimseyi sadece kendi ekosistemine hapsetmeye çalışmaz iken, kullanıcı gizliliğini temel alan ve kullanıcı merkezli uygulama ve sistemler dahi bu gün kişisel verileri hukuka aykırı olarak elde etmekte ve paylaşma çabasındadır.

Alternatif olarak sunulan uygulamalar görece en alt düzeyde kişisel veri kaydettiğini söylemekte ise de sonuç olarak merkezi bir alt yapıya sahip sistemlerdir. Alternatif bir çok uygulama ve program sunulabilir ancak bu uygulamalar dahi bazı kullanıcı verilerini kaydetmekte ve depolamaktadır. Kullanıcıları alternatif uygulamaları kullanmaları durumunda da gizlilik sözleşmelerini okumalarını, hangi verilerin kaydedildiğini, uygulamaların kime ait olduğunu detaylı olarak incelemelerini, ihtiyaçları ve nelerden vazgeçtikleri konusunda düşünmelerini tavsiye ediyoruz. Türkiye’de yurttaşların veri okuryazarlığı bilincinin, veri toplayan, kaydeden ve kullanan her düzeydeki yapıya; gerek kamu gerekse özel sektöre karşı geliştirilmesi gereklidir.

Whatsapp uygulamasının yürürlüğe girecek yeni gizlilik ilkeleri, sorunun çok katmanlı ve çözümün de karmaşık olduğunu ortaya koymaktadır.

Merkezi kontrol altında olan veya merkezi bir sisteme bağlı olarak çalışan hiçbir uygulama önerilmemelidir. Merkezi altyapıya sahip hiçbir sistem, mahremiyet ve veri gizliliği açısından güvenli bir gelecek sunmamaktadır.  Kullanılan her uygulamaya eleştirel yaklaşarak, nelerden ödün verildiği ve karşılığında ne alındığı karşılaştırmasını yapmak gerekmektedir.

Hayatın ayrılmaz parçası haline getirdiğimiz teknik altyapılara ilişkin planlama yapılması gerekliliği açıktır. Kullanıcılar moda olan, kolay olan, ucuz olan, hızlı olan, risksiz olan, kısa vadede sonuç getiren uygulamaları tercih etmekte; standartları ve protokolleri değil, uygulama markalarını önemser hale gelmiştir. Kullanımı ücretsiz gibi gözüken tüm bu uygulamalarda değeri kullanıcı verisi yaratmaktadır. Böylece platform ekonomisi ve platform kapitalizmi kendini döndürmektedir.

Bu durum Türkiye’de dijital okuryazarlık ve veri okuryazarlığı konusundaki çok ciddi bir eksikliği ortaya koymakta, dijital okuryazarlığa ilişkin eğitim alt yapısının oluşturulması gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Kullanıcıları kişisel verilerin korunması ve mahremiyeti temel alan, etik olarak tasarımdan itibaren gizlilik temelli mimariye sahip, merkezi olmayan sistem ve uygulamaları kullanmaya, verilerin değer olduğunu bilerek verilerine sahip çıkmaya çağırıyoruz.


120K613 İletişim Çalışmaları YouTube Kanalında

Ocak 10, 2021

TÜBİTAK-SOBAG tarafından desteklenen 120k613 numaralı  “Covid-19 Sürecinde Yaşlıların Enformasyon Arayışı ve Enformasyon Değerlendirmesi” projesi yürütücüsü Prof. Dr. Mutlu Binark ve araştırmacılar Doç. Dr. Özgür Arun ile Dr. Öğr. Üyesi Duygu Özsoy 11 Ocak 2021 Pazartesi günü, saat 20:00’da İletişim Çalışmaları YouTube kanalına konuk olacaklar. Burak Toraman’ın moderatörlüğünde gerçekleşecek olan programda Binark, Arun ve Özsoy tarafından projenin bulguları aktarılacak.

İletişim Çalışmaları YouTube kanalına aşağıda yer alan bağlantıdan erişebilirsiniz:

https://www.youtube.com/channel/UCiGJLt5TX3FsU-p7bWIhLbw