İlden Dirini
İnternet yayıncılığı yazılı ve görsel basının gerektirdiği altyapıya ve yüksek maliyetlere gerek duymuyor. Öte yandan internet yayıncılığı bünyesinde yazılı ve görsel basının sunduğu olanaklardan fazlasını da barındırıyor. Metin, fotoğraf, video, grafik, ses unsurları ve daha nicesi internette işlenip kullanıcıya sunulabiliyor. Tüm bu avantajlar yerel, alternatif medyanın hatta tek tek bireylerin bu alanda söz söyleyebilmesini sağlıyor.
1960’larda ortaya çıkan, bizim ise ’90’lı yılların sonundan itibaren tanıştığımız internet, toplumun en hızlı benimsediği iletişim teknolojilerinden biri oldu. Hızla yaygınlaşan, hayatın içine hızla nüfuz eden internet, kuşkusuz birçok alanı kendini yeniden tanımlamak, kendini internete ve getirdiklerine göre biçimlendirmek zorunda bıraktı. Bunların başında ise medya geliyor. Basılı yayıncılık ilkelerini, haber tarzını, dahası okur kültürünü dahi değiştiren internet, gazeteciliğin geleceğini bu alana taşıyor.
İnternetin hızla yaygınlaşması, sürekli gelişiyor olması, internet gazeteleri, internet gazeteciliği gibi kavramların, alanların ortaya çıkmasını sağladı.
1995 yılında gazeteler ilk kez internetten yayın yapmaya başladı. Amerika’da New York Times, Washington Times gibi gazeteler basılı yayınlarını internete taşıdılar. Aynı dönemde Avrupa’da da Herald Tribune gibi gazeteler sayılarını dijital ortama taşıdılar. Türkiye de bu mecraya ayak uydurmada geç kalmadı. 1995’te ilk olarak Aktüel dergisi sayfa açtı, onu diğerleri takip etti (1).
Bu dönemde yapılan sadece basılı yayının internete taşınmasından ibaretti. Bunu Türkiye’de ilk kıran site 1996′da yayına başlayan http://www.xn.com.tr sitesi oldu. XN (eksen), değişik gazetelerden haberleri kaynak göstererek yayınlıyordu. Bu yönüyle basılı gazetelerin internette yayınlanması tarzını aştı. Fakat 1997′de XN, özgünlüğünü yitirmeye başladı. Çünkü büyük gazetelerin hemen tümü artık birer web adresine sahipti. Bunun üzerine fazla zaman geçmeden XN yayınına son verdi. XN’den sonra bağımsız haber sitelerinin kurulması ancak 2000 yılında gerçekleşti. İlk haber siteleri de ‘nethaber’, ‘habertürk’ ve ‘internethaber’ gibi siteler oldu.
Yerel ve alternatife yer açıldı
İnternetin yarattığı olanaklar, yeni bir araç olan internete, eski olanın yerleşmesine, bu şekilde yaşamasına izin vermedi. Hızla internet gazeteciliği, haber portalları gibi kavramların doğmasına, başlı başına bir alan halini almasına neden oldu.
İnternet yayıncılığı yazılı ve görsel basının gerektirdiği altyapıya ve yüksek maliyetlere gerek duymuyor. Öte yandan internet yayıncılığı bünyesinde yazılı ve görsel basının sunduğu olanaklardan fazlasını da barındırıyor. Metin, fotoğraf, video, grafik, ses unsurları ve daha nicesi internette işlenip kullanıcıya sunulabiliyor. Tüm bu avantajlar yerel, alternatif medyanın hatta tek tek bireylerin bu alanda söz söyleyebilmesini sağlıyor. İnternet bu katkıyı sadece haber alanında yapmıyor. Fikirlerini, şiirlerini, fotoğraflarını ve daha nice ürünü paylaşmak isteyen kullanıcılar internet sayesinde bu olanağı yakalıyor. Her gün internet deryasına binlerce damla ekleniyor. Ülkemizde halen yasaklı olan video paylaşım sitesi youtube.com’a dünyadan dakikada 24 saatlik içeriğin akıyor olması küçük bir örnek.
Teknik olanakların dışında internet temel rollerinden birini yerelin sesini globale taşımasında, azınlıkta olanın, muhalif olanın sesini duyurabilmesinde oynuyor. İnsanlar internet aracılığıyla dünyanın bir ucundan diğer ucuna tüm gelişmeleri takip ederken, sesini de dünyaya ulaştırma şansını yakalayabiliyor. Bu aynı zamanda yüksek maliyet gerektiren basılı yayın dağıtımı gibi bir sorunun da aşılması anlamına geliyor.
Basılı yayıncılık dünde kalan, internet yayıncılığı ise saati, saniyeyi hatta nerdeyse anı yakalayan bir hızda haber yapıyor. Radyo ve televizyon karşısında hız konusunda önemli oranda geri kalan gazeteler, internette bu şanslarını nerdeyse tamamen yitirdiler.
Yeni okuyucu
İnternet yayıncılığı haberin akış yönünü de değiştirdi. Basılı yayıncılık enformasyonu sadece yayarken internette enformasyon yeniden üretilebilirdir. Bu konuda yayıncıların yaptıkları içerik eklemeleri ve güncellemelerin yanı sıra okuyucuların aktif olması da temel rol oynar. İnternet gazetesi okuyucuları, yorum yapar, içerik ekler hatta bazı örneklerde habercinin kendisi olur. Basılı yayıncılıkta ise bilgi akışı tek yönlüdür, tekten çoğuladır. Okur basılı yayınla ancak okur mektupları aracılığıyla iletişim kurabilir ki, bu iletişimin çoğunlukla karşılığı yoktur. Üstelik basılı yayın takip eden bir okuyucu sınırlı sayıda ve çeşitte gazeteyle yetinmek durumundadır, oysa internet yayıncılığı sayesinde okuyucu dilediği kadar çeşit ve adette kaynaktan okuma şansını yakalar. İnternet yayıncılığının üstünlüğü okunmak, takip edilmek istenen içeriğin ayıklanması söz konusu olduğunda da sürer. Her ne kadar futbol, ekonomi, politika ve benzeri biçimlerde kategorilendirilmiş gazeteler olsa da bu kategori çeşitliliği internetle boy ölçümez durumdadır. Düşük maaliyet yayıncı için olduğu kadar, okuyucu için de temel önemdedir.
Haberde ‘an’ın önemi var
İnternet gazeteleri okuyucularına bir konuda daha fayda sağlıyor. Haberde süreklilik. Enformasyonun hızla aktığı günümüzde haberin sürekliliği daha fazla önem taşıyor. Basılı yayınlarda bir olayın öncesini araştırmak için arşiv odalarında, tozlu raflarda araştırma yapmak zorunda kalınırdı. Oysa şimdi bunu internetin olduğu herhangi bir yerden sadece klavyenin tuşları üzerinde gezinerek yapabiliyoruz.
Tüm bunların yanı sıra internet asıl rollerinden birini anı yakalamasıyla oynuyor. Basılı yayıncılık dünde kalan, internet yayıncılığı ise saati, saniyeyi hatta nerdeyse anı yakalayan bir hızda haber yapıyor. Radyo ve televizyon karşısında hız konusunda önemli oranda geri kalan gazeteler, internette bu şanslarını nerdeyse tamamen yitirdiler. İnternet gazeteciliğinde okurun istediği birçok bilgi, yazı, foto hatta video ile desteklenen hızlı haber yayına giriyor. Habere konu bir olayın gelişmesinin hemen ardından internet sitelerinde konunun haberini, fotosunu, videosunu konuyla ilgili uzmanların görüşlerini, konunun öncesi varsa bu haberleri, okuyucu yorumlarını bulabiliyorsunuz. Üstelik tüm bu bilgiler haberin konusu değiştikçe hızla yenilerek önümüze geliyor. Hatta hızla akan haberleri takip etmek için yazılımlar kullanmaya bile başladık. İnternet gazeteciliği geliştikçe buna uygun yazılımlar ve donanımlar yaygınlaştı. Bugün birçok kişi haberlerini reader adı verilen derleyici programlar aracılığıyla okumayı tercih ediyor.
“Bilginin her an her yerden ve çok sayıda kaynaktan akıyor olması, kullanıcıya karşılaştırma, doğrulatma şansını veriyor. Dolayısıyla teknolojik gelişme, yazılı basını her zamankinden daha doğru, güvenilir haberciliğe zorluyor” Bu söz internet haberciliğine sıklıkla yöneltilen güvenilir olmama eleştirisine yanıt.
Yazılı basın değişiyor
İnternet yayıncılığı kendini tanımlamakla kalmadı, basılı yayınların da kendilerini, yayın çizgilerini bir kez daha gözden çıkarmak zorunda bıraktı. Günlük gazetelerde dergicilik formatına doğru kayış başladı. Özel habercilik biraz daha önem kazanmaya, ayırt edici rol oynamaya başladı. Çünkü okuyucular habere ulaşmak için web sitelerine yöneldikçe basılı yayınların tirajları düştü. Sadece Ekim 2008 Mart 2009 dönemi arasında bile ABD’de yayın yapan 395 gazete yüzde 7,1 tiraj kaybetti. USA Today ve The New York Times gibi büyük yayınlar bu kayıptan en çok yara alan kurumların başında geliyor. Basılı yayınlarda tiraj düşerken, aynı yayınların web sitelerinde sürekli yükselme yaşanıyor. Örneğin bugünlerde internet yayını ücretlendirmeyi düşünen New York Times’ın günlük tirajı 650 bin iken, internet sitesinin sayacı milyonları bulabiliyor.
Haberlerini yaymaktan ziyade haberlerinden para kazanmak derdinde olan büyük medya tekellerini bu yüzden bir korku almış durumda. ABD’deki medya patronları Temmuz 2009’da bir araya gelip, geleceklerini tartışmak zorunda kaldı. Toplantıya New York Times, Advance Publications, Hearst Newspapers, MediaNews Group, Associated Press, Philadelphia Media Holdings, Lee Enterprises ve Freedom Communication Inc. gibi dev grupların da aralarında bulunduğu bir düzine medya kuruluşu katıldı. Toplantının sonucunda ise internet içeriğinin ücretlendirilmesi konusunda ortak hareket etmek kararları alındı. Dünyanın en büyük medya patronu Rupert Murdoch, gazetelerin geleceğinin elektronik ortamda olduğunu söylemek zorunda kaldı.
Reuters ile Zogby International’ın 2007 yılında düzenlediği Dünya Genel Yayın Yönetmenleri anketinden çıkan sonuçlara göre, 21’nci yüzyılın okuruna ulaşmak ancak internet üzerinden mümkün olacak. 435 Genel Yayın Yönetmenin katıldığı ankette, katılımcıların yüzde 40’ı en fazla 10 yıl sonra internet gazeteciliğinin geleneksel gazeteciliğin önüne geçeceği düşüncesinde. Gazeteciliğin geleceği konusunda görüş bildiren genel yayın yönetmenlerinin üçte ikisine göre ise gelecekte haberden çok yorum ve değerlendirme sayfaları önem kazanacak.
Dünyadaki durum benzer şekillerde Türkiye için de geçerli. İnternet diğer medya araçlarına göre insanlar tarafından çok daha hızlı benimsendi. Televizyonun 26 yılda, kişisel bilgisayarların 15 yılda benimsendiği ülkemizde internete 7 yılda alıştık (2). Hatta artık hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biri oldu. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından verilen rakamlara göre ülkemizde dört yıl önce kullanıcı sayısı 13 milyon iken bu rakam bugün 30 milyonu aşmış durumda. 2009 yılı Nisan ayı içerisinde gerçekleştirilen Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre hanelerin yüzde 30’u Internet erişimine sahip. Araştırma sonuçlarına göre internet kullanan bireylerin yüzde 72,4‘ü e-posta göndermek-almak, yüzde 70‘i gazete ya da dergi okumak, yüzde 57,8‘i sohbet odalarına mesaj ve anlık ileti göndermek, yüzde 56,3‘ü oyun, müzik, film, görüntü indirmek ya da oynatmak için interneti kullanmış. Rakamlar internetten haber okuma alışkanlığının geldiği yere işaret ediyor.
Haberciliğin geleceği internette
Hem okurlar hem de haberciler bakımından internet her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Bu gidişten geri dönüşte yok. İnsanların kazandıkları bunca kolaylığı terk etmesini beklemek, okuyuculardan bunu istemek anlamsız. Dün internet gazetelerinden yakınan medya patronları da artık bu gerçeği kabullendi. Ve buna göre kendilerini şekillendirmeye çalışıyor. Durmadan kendini yenilen bu mecra birçok toplantının konusu oluyor.
ABD’nin Washington eyaletinde düzenlenen 29. Okur Temsilcileri Örgütü ONO Konferansı’nda da internetle birlikte değişen medya temel tartışma konularından biri oldu. Yapılan konuşmalarda ortak vurgu geleceğin internet gazeteciliğinde olduğu idi. Gazeteci Tom Rosenstiel geleceğin medyasını anlatırken, interneti ve bloglarına vurgu yaptı. Rosenstiel yaptığı konuşmada, haberin klasik mecralar dışında topluma ulaşmasının, medya üzerinde etkili bir denetim aracı oluşturduğuna dikkat çekti. “Bilginin her an her yerden ve çok sayıda kaynaktan akıyor olması, kullanıcıya karşılaştırma, doğrulatma şansını veriyor. Dolayısıyla teknolojik gelişme, yazılı basını her zamankinden daha doğru, güvenilir haberciliğe zorluyor” vurgusunu yaptı. Bu söz internet haberciliğine sıklıkla yöneltilen güvenilir olmama eleştirisine yanıt. Güvenilir olmanın kriterlerinin haberin çıktığı kaynakla sınırlandıran anlayış yavaş yavaş miyadını dolduruyor. İnsanlar bir yerlerden enforme edilmiş haberleri değil, kendi karşılaştırabildikleri, katkıda bulundukları haberleri gelecekte daha güvenilir bulacaklar. Bugüne kadar sahibinin sesini okura haber olarak aktaran gazetelere alternatif bir alan var: İnternet.
Farklı seslerin, renklerin buluştuğu, söylenmeyenlerin daha özgür söylenebildiği internet, söylenenin aksine bir bilgi çöplüğü değil. Okuyucuya daha temiz bilgi sunan bir medya. Okurun etkinliğinin arttığı, karşılıklı bir akışını olduğu, ‘an’ın aktarıldığı internet gazeteciliğinin daha zorlayabileceği çok sınır var. Tabi ki sansürsüz ve üretilebilir bir ortamda…
Kaynaklar:
(1) “Geleneksel Gazetecilik Karşısında İnternet Gazeteciliği”- Doç. Dr. Hamza Çakır Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi
(2) Erdoğan Yılmaz, “Eğitimde Net Etkisi” (İNET Konferansı sunumu İstanbul 3 Kasım 2002), http://inet-tr.org.tr/inetconf7/program/